Peygamberimiz (sav) çocuğunu eğitmesi için Ebu Cehil'e teslim eder miydi?
Günümüzde tağutun eğitim sistemine çocuklarını emanet etmeyenleri gerici, yobaz, vakıadan habersizlikle suçlayanlar sadece laikler değil...Hatta neslini korumaya çalışan bu kimseleri dillerine dolayanlar, demokrasiyle sorunu kalmayan sapkın cemaatlerle de sınırlı değil... Tevhid ehli olduğunu iddia eden ve islami çalışmalar yürütmeyi, daveti şiar edinmiş cemaatler, yapılanmalar bile neresinden tutsan elinde kalan, başta ulusalcılık olmak üzere binbir tane putu çocukların beynine işleyen bu kurumlara çocuklarını göndermeyenleri eleştiriyor, topa tutuyorlar. Ben kendi kardeşlerimle bile bu konuyu tartışırken zorlanıyorum... geçen gün ablama çocuklarına nasıl kıydığı konusunda içim acıyarak dil dökerken "biz de oradan çıkmadık mı?" dedi. evet dedim biz de bilmem kim de, şu da, bu da, herkes oradan çıktı ve halimize bak... gerçekten bu halimizi beğeniyor musun? binbir telkinle o fabrikadan çıktık, tağutun putun şirkin haramın ne olduğunu öğreten bir ailenin geri beslemeleriyle güya korunarak çıktık... ve halimize bak. hepimiz defoluyuz.
Allah (svt) kelimesinin yücelmesi adına, bu din adına ne yapıyoruz... gecemizi gündüzümüze katıyor muyuz, yastığa başımızı koyduğumuzda uyumamız kaç dakikamızı alıyor? Davasız, dertsiz, eylemsiz ama uykusunu almış olarak uyanıyoruz...En çok korunan bile defolu olarak çıkıyor... kalbinde binbir tane hastalığın tohumu ekilmiş olarak çıkıyor...hasta bir kalp, fitnelerin övülmesine alışmış, kulakları müstehcen sözler dinlemeye alışmış, gözleri çirkinlikleri görmeye alışmış... hak ile batılı ayırt edemeyen istikrarsız bir kalp...bu kalp ne Allah(cc) için buğz etmeyi bilir ne de Allah'ın(cc) düşmanlarından uzak kalmayı...
Yapma, bari biz yapmayalım, davetini önce ailene götür, yani neslini koruyarak başla işe, islam devletini önce evinde kur ki islami toplum da kurulabilsin...Kimisi diyor ki ama Bedir'de müşrik esirler müslümanlara okuma yazma öğretmedi mi ? Yuh olsun size, senin kontrolünde olan bir müşrikten, keyfiyeti belli olan bir eğitimi almakla, tamamı batıl olan bir müfredatı, batıl bir atmosferde 10 12 sene beyinlere işlemeyi nasıl kıyaslarsınız...Kimisi de ,rızkı diplomaya bağlıyarak rızık korkusunu dile getiriyor, Rezzak olanın Allah (svt) olduğunu inkar edercesine...Diplomayı ve tahsili rızık verici kabul ederek bir şirkin kapısını aralıyor adeta... Bir başkası meydanı kafirlere mi bırakılım diyor da meydanda amaçsız, davasız, ölülerden farksız gezen nesilleri görmüyor... Daha birçok sözle, şüphelerle bulandırıyorlar kafaları, bence söyledikleri tek bir cümlenin bile cevap vermeye değecek tutarlı bir yönü yok....Nasıl olsun ki, unutmamalıyız ki farz olan ilim Kur'an ve Sünneti yani dinini öğrenmektir...Çocuk farz olan ilmi öğrenememiş, hayatına tatbik edememişse ne hayır gelir ki elde ettiği ilimden... Bence çocuğunu bu sistemin okuluna göndermek demek, o çocuğu budist tapınağına ya da bir kiliseye teslim etmekten çok daha tehlikeli bir şey.
Allah'ın sizi koruyucu kılmış olduğu mallarınızı, beyinsizlere vermeyin, kendilerini bunların geliriyle rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel söz söyleyin. Nisa Suresi 5.ayet
Allah'u teala sefihlere mallarınızı teslim etmeyin diyor... Bizler mallarımızın kontrolünü bile ehil olmayana vermeme konusunda uyarılıyorken, malımızdan çok daha önce sorumluluğumuzda olan çocuklarımızı kafirlere teslim etmeyi nasıl düşünebiliriz. Bunu ne akıl ne de nakil kabul eder. (Dikkat edin çocuklarımızı sefihlere de değil, düşmanlarımıza teslim ediyoruz. Sefih olan belki de hayırlı bir harcamada bulunabilir ya da en fazla malını çarçur eder ama düşmanın onu sadece sana, yani dinine düşmanlıkta harcayacaktır.)
Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır. Enfal Suresi 36.ayet
Günümüzde tağutun eğitim sistemine çocuklarını emanet etmeyenleri gerici, yobaz, vakıadan habersizlikle suçlayanlar sadece laikler değil...Hatta neslini korumaya çalışan bu kimseleri dillerine dolayanlar, demokrasiyle sorunu kalmayan sapkın cemaatlerle de sınırlı değil... Tevhid ehli olduğunu iddia eden ve islami çalışmalar yürütmeyi, daveti şiar edinmiş cemaatler, yapılanmalar bile neresinden tutsan elinde kalan, başta ulusalcılık olmak üzere binbir tane putu çocukların beynine işleyen bu kurumlara çocuklarını göndermeyenleri eleştiriyor, topa tutuyorlar. Ben kendi kardeşlerimle bile bu konuyu tartışırken zorlanıyorum... geçen gün ablama çocuklarına nasıl kıydığı konusunda içim acıyarak dil dökerken "biz de oradan çıkmadık mı?" dedi. evet dedim biz de bilmem kim de, şu da, bu da, herkes oradan çıktı ve halimize bak... gerçekten bu halimizi beğeniyor musun? binbir telkinle o fabrikadan çıktık, tağutun putun şirkin haramın ne olduğunu öğreten bir ailenin geri beslemeleriyle güya korunarak çıktık... ve halimize bak. hepimiz defoluyuz.
Allah (svt) kelimesinin yücelmesi adına, bu din adına ne yapıyoruz... gecemizi gündüzümüze katıyor muyuz, yastığa başımızı koyduğumuzda uyumamız kaç dakikamızı alıyor? Davasız, dertsiz, eylemsiz ama uykusunu almış olarak uyanıyoruz...En çok korunan bile defolu olarak çıkıyor... kalbinde binbir tane hastalığın tohumu ekilmiş olarak çıkıyor...hasta bir kalp, fitnelerin övülmesine alışmış, kulakları müstehcen sözler dinlemeye alışmış, gözleri çirkinlikleri görmeye alışmış... hak ile batılı ayırt edemeyen istikrarsız bir kalp...bu kalp ne Allah(cc) için buğz etmeyi bilir ne de Allah'ın(cc) düşmanlarından uzak kalmayı...
Yapma, bari biz yapmayalım, davetini önce ailene götür, yani neslini koruyarak başla işe, islam devletini önce evinde kur ki islami toplum da kurulabilsin...Kimisi diyor ki ama Bedir'de müşrik esirler müslümanlara okuma yazma öğretmedi mi ? Yuh olsun size, senin kontrolünde olan bir müşrikten, keyfiyeti belli olan bir eğitimi almakla, tamamı batıl olan bir müfredatı, batıl bir atmosferde 10 12 sene beyinlere işlemeyi nasıl kıyaslarsınız...Kimisi de ,rızkı diplomaya bağlıyarak rızık korkusunu dile getiriyor, Rezzak olanın Allah (svt) olduğunu inkar edercesine...Diplomayı ve tahsili rızık verici kabul ederek bir şirkin kapısını aralıyor adeta... Bir başkası meydanı kafirlere mi bırakılım diyor da meydanda amaçsız, davasız, ölülerden farksız gezen nesilleri görmüyor... Daha birçok sözle, şüphelerle bulandırıyorlar kafaları, bence söyledikleri tek bir cümlenin bile cevap vermeye değecek tutarlı bir yönü yok....Nasıl olsun ki, unutmamalıyız ki farz olan ilim Kur'an ve Sünneti yani dinini öğrenmektir...Çocuk farz olan ilmi öğrenememiş, hayatına tatbik edememişse ne hayır gelir ki elde ettiği ilimden... Bence çocuğunu bu sistemin okuluna göndermek demek, o çocuğu budist tapınağına ya da bir kiliseye teslim etmekten çok daha tehlikeli bir şey.
Allah'ın sizi koruyucu kılmış olduğu mallarınızı, beyinsizlere vermeyin, kendilerini bunların geliriyle rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel söz söyleyin. Nisa Suresi 5.ayet
Allah'u teala sefihlere mallarınızı teslim etmeyin diyor... Bizler mallarımızın kontrolünü bile ehil olmayana vermeme konusunda uyarılıyorken, malımızdan çok daha önce sorumluluğumuzda olan çocuklarımızı kafirlere teslim etmeyi nasıl düşünebiliriz. Bunu ne akıl ne de nakil kabul eder. (Dikkat edin çocuklarımızı sefihlere de değil, düşmanlarımıza teslim ediyoruz. Sefih olan belki de hayırlı bir harcamada bulunabilir ya da en fazla malını çarçur eder ama düşmanın onu sadece sana, yani dinine düşmanlıkta harcayacaktır.)
Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır. Enfal Suresi 36.ayet