Müslüman kardeşlerimize ve Irak’ta,
Ürdün’de ve Türkiye’de bulunan mücahid kardeşlerimizi, kardeşlerinin
yardımına koşmaya, zayıfların kanlarının dökülmesine ve kadınlarımızın
namusunun kirletilmesine engel olmak için canlarını feda etmeye ve sahip
olduğunuz bütün değerli şeyleri onları korumak adına harcamaya
çağırıyoruz. Batılı kafirlerin ve Doğulu işbirlikçilerin Şam
beldesindeki Müslümanlara daha fazla işkence, felaket ve vahşetten başka
birşey getirmeyeceğini söylüyoruz.
Biz akidesi, dini, bayramları ve savaşları bir olan tek bir Ümmetiz ve bizi parçalamak isteyenlere ‘Sykes-Picot’ anlaşması veya başka anlaşmalar ile hiç bir zaman teslim olmayacağız. Çünkü Rabbimizin kitabı Hakk’ı şöyle açıklamaktadır: ‘Doğrusu bu sizin ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde bana kulluk edin.’ (Enbiya, 92). Ve yine Allah Rasulu şöyle buyuruyor: "Müminler birbirini sevmede, birbirlerine karşı sevgi ve merhamet göstermede tek bir beden gibidir O bedenin bir organı acı çektiği zaman, bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateş çekerler"
Biz zulme uğramış kardeşlerimizi sadece
ağlayarak, gözyaşı dökerek ve kınama bildirileri yayınlayarak
savunmayacağız çünkü bu bizim yolumuz değil ve Allah’ın izniyle hiçbir
zaman olmayacaktır. Allah mazluma yardım yolunu bize şöyle gösterdi:
‘Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı
zâlim olan memleketten çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip
ve bize katından bir kurtarıcı gönder" diye yalvarıp duran zayıf ve
zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa
çıkmıyorsunuz?’ (Nisa, 75). Ve Allah kafirlerin gücünü kırmak ve
zulümlerini durdurmanın yolunu bize şöyle gösterdi: ‘Allah yolunda
savaş! Sen ancak kendi yaptığından sorumlusun. Müminleri de savaşa
teşvik et. Umulur ki, Allah kâfırlerin gücünü kırar. Hiç şüphesiz ki
Allah kuvvet ve kudretçe çok daha güçlü, ve cezası daha çetindir.’
(Nisa, 84). Ve Allah kafirleri zelil etmenin, gururunu kırmanın ve
zafere ulaşmanın yolunu bize şöyle gösterdi: ‘Onlarla savaşın ki Allah,
sizin ellerinizle onların cezasını versin ve onları rezil ve rüsvay
etsin, yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın. Ve mümin bir kavmin
yüreklerini ferahlandırsın.’ (Tevbe, 14).
Biz cihad ve savaş yolunun kolay bir yol olmadığını biliyoruz. Fakat cihad yolu aynı zamanda kapalı bir yol değil. Aksi halde Allah bize bu yolu emretmez ve bizi buna mecbur tutmazdı. Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor: ‘İşte o zaman Allah size iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birini vaad ediyordu ki, sizin olacaktı. Siz ise arzu ediyordunuz ki, şanı ve şerefi olmayan şey (kervan) sizin olsun. Halbuki Allah, âyetleriyle hakkı yerine oturtmak ve kâfirlerin arkasını kesmek istiyordu.’ (Enfal, 7). Siz direnişinizin barışçıl olmasını istediğiniz halde Allah sizin için başka bir yolu yazmış olabilir. Verilen bunca kurbandan sonra barışçıl direniş hayaline boyun eğmek cihad, sabır ve fedakarlık Ümmetine yakışmaz. Allah Azze ve celle şöyle buyuruyor: ‘Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysa ki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.’ (Bakara, 216).
Ey Şam’ın kahramanları, hazır olun. Ey Irak’ın aslanları harekete geçin. Ey Ürdün’ün aslanları cihada çıkın. Ey Türkiye’nin erkekleri, bir adım öne çıkın. Çünkü kirletilen bacılarınızın ve annelerinizin namusudur, akıtılan oğullarınızın ve kardeşlerinizin kanıdır, çiğnenen akrabalarınızın ve vatanınızın onurudur. Zalim rejimin saldırılarını engellemek için kardeşlerinizin safında yerinizi alın, zalim rejimin yönetimini defedin, Rabbinizin şeriatını hakim kılın ve Allah’a tevekkül ederek ilerleyin. Şu müjdeyi hatırlayın: ‘Kim bir müminin dünyadaki bir sıkıntısını giderirse Allah da hesap günü onun sıkıntısını giderir’. Kardeşleriniz bugün büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya. Kurtarıcı arıyorlar ama kurtarıcıları yok, yardım arıyorlar ama yardım edenleri yok. Sözlerinizle ve eylemlerinizle şunu ilan edin: ‘İşte sizin çağrınıza karşılık veriyoruz ey Şam beldesi. Bu zalim kibirlendiği müddetçe biz yaşamayacağız. Bu zalim hayatta kaldığı müddetçe biz hayatta kalmayacağız.’
Allahu Ekber. İzzet ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere mahsustur.
Ve duamızın sonu, alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.
ebu yahya el libi
Biz akidesi, dini, bayramları ve savaşları bir olan tek bir Ümmetiz ve bizi parçalamak isteyenlere ‘Sykes-Picot’ anlaşması veya başka anlaşmalar ile hiç bir zaman teslim olmayacağız. Çünkü Rabbimizin kitabı Hakk’ı şöyle açıklamaktadır: ‘Doğrusu bu sizin ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde bana kulluk edin.’ (Enbiya, 92). Ve yine Allah Rasulu şöyle buyuruyor: "Müminler birbirini sevmede, birbirlerine karşı sevgi ve merhamet göstermede tek bir beden gibidir O bedenin bir organı acı çektiği zaman, bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateş çekerler"
(İbn Hanbel, IV, 271; Buhârî, "Edeb", 27; Müslim, "Birr", 66)
Biz cihad ve savaş yolunun kolay bir yol olmadığını biliyoruz. Fakat cihad yolu aynı zamanda kapalı bir yol değil. Aksi halde Allah bize bu yolu emretmez ve bizi buna mecbur tutmazdı. Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor: ‘İşte o zaman Allah size iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birini vaad ediyordu ki, sizin olacaktı. Siz ise arzu ediyordunuz ki, şanı ve şerefi olmayan şey (kervan) sizin olsun. Halbuki Allah, âyetleriyle hakkı yerine oturtmak ve kâfirlerin arkasını kesmek istiyordu.’ (Enfal, 7). Siz direnişinizin barışçıl olmasını istediğiniz halde Allah sizin için başka bir yolu yazmış olabilir. Verilen bunca kurbandan sonra barışçıl direniş hayaline boyun eğmek cihad, sabır ve fedakarlık Ümmetine yakışmaz. Allah Azze ve celle şöyle buyuruyor: ‘Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysa ki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.’ (Bakara, 216).
Ey Şam’ın kahramanları, hazır olun. Ey Irak’ın aslanları harekete geçin. Ey Ürdün’ün aslanları cihada çıkın. Ey Türkiye’nin erkekleri, bir adım öne çıkın. Çünkü kirletilen bacılarınızın ve annelerinizin namusudur, akıtılan oğullarınızın ve kardeşlerinizin kanıdır, çiğnenen akrabalarınızın ve vatanınızın onurudur. Zalim rejimin saldırılarını engellemek için kardeşlerinizin safında yerinizi alın, zalim rejimin yönetimini defedin, Rabbinizin şeriatını hakim kılın ve Allah’a tevekkül ederek ilerleyin. Şu müjdeyi hatırlayın: ‘Kim bir müminin dünyadaki bir sıkıntısını giderirse Allah da hesap günü onun sıkıntısını giderir’. Kardeşleriniz bugün büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya. Kurtarıcı arıyorlar ama kurtarıcıları yok, yardım arıyorlar ama yardım edenleri yok. Sözlerinizle ve eylemlerinizle şunu ilan edin: ‘İşte sizin çağrınıza karşılık veriyoruz ey Şam beldesi. Bu zalim kibirlendiği müddetçe biz yaşamayacağız. Bu zalim hayatta kaldığı müddetçe biz hayatta kalmayacağız.’
Allahu Ekber. İzzet ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere mahsustur.
Ve duamızın sonu, alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.
ebu yahya el libi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder